Kesb hangi mezheptir ?

Sevval

New member
Kesb Hangi Mezheptir?

Kesb, İslam düşüncesinde önemli bir kavramdır, ancak ne yazık ki bu konu, çoğu zaman yanlış anlaşılmakta veya eksik bir şekilde ele alınmaktadır. Kendi deneyimlerimden yola çıkarak, bu kavramın modern toplumda nasıl algılandığını ve İslam’ın farklı mezheplerindeki yeri hakkında farklı görüşlerin nasıl şekillendiğini düşündüğümde, gerçekten karmaşık ve çok boyutlu bir meseleyle karşı karşıya olduğumuzu fark ediyorum. Herkesin kendi bakış açısıyla kesb hakkında farklı yorumlar yapması son derece doğal. Bu yazıda, kesb kavramının mezhepler üzerindeki etkisini ve bu konudaki tartışmaları daha derinlemesine incelemeye çalışacağım.

Kesb Kavramı Nedir?

Kesb, İslam felsefesinde "kazanç" veya "çaba" anlamına gelir. Felsefi bağlamda ise, insanın kendi iradesiyle ve özgür seçimiyle kazandığı bir durumdur. Kesb, insanın iyi veya kötü bir eylemi gerçekleştirme konusunda sorumluluğunu üstlendiği, özgür iradesiyle hareket ettiği bir süreç olarak değerlendirilir. Bu kavram, özellikle kader, özgür irade ve sorumluluk üzerine tartışmalarda önemli bir yer tutar.

Kesb ve Mezhep Ayrımları:

Kesb’in İslam’ın farklı mezheplerinde nasıl anlaşıldığına bakacak olursak, mezheplerin bu konuya yaklaşımı farklılıklar göstermektedir. Örneğin, Eş’arîler kesbi, insanın iradesinin tamamen Allah’ın kudretiyle şekillendiği bir anlayışa dayandırır. Bu bakış açısına göre, insanın yaptığı her şey aslında Allah’ın izniyle gerçekleşir, ancak insan bu süreçte bir araçtır. Buna karşın, Maturîdîler ve Mu’tezile gibi mezhepler, insanın özgür iradesine daha fazla vurgu yapar. Bu mezhepler, insanın özgür iradesinin ve seçimlerinin, onun sorumluluğuyla doğrudan ilişkilendirildiği bir düşünceyi benimser.

Eş’arîlerin yaklaşımına göre kesb, insanın iradesinin, Allah’ın belirlediği kaderle sınırlı olduğu bir durumu ifade ederken, Maturîdîlerin ve Mu’tezile'nin anlayışında kesb, daha çok insanın özgür iradesiyle gerçekleştirdiği bir çaba ve kazançtır. Bu farklar, özgür irade ve sorumluluk konusunda farklı metafizik anlayışların temelini atar.

Kadın ve Erkek Perspektiflerinden Kesb:

Farklı cinsiyetlerin kesbe yaklaşımı, bir bakıma toplumsal rollerin etkisiyle şekillenebilir. Erkeğin stratejik ve çözüm odaklı bir yaklaşımı, genellikle daha somut ve doğrudan eylemlerle ilişkilidir. Erkeklerin kesbe yönelik algısı, çoğu zaman bireysel çaba ve kazanım üzerinden tanımlanır. Bu perspektif, onların toplumda daha fazla liderlik rolüne sahip olmaları ve bu rollerin onlara sağladığı bireysel özgürlükle doğrudan ilişkilendirilebilir.

Kadınlar ise, daha empatik ve ilişkisel bir bakış açısına sahip olabilir. Bu, onların kesbe dair algılarının daha çok toplumla ve bireysel sorumlulukla bağlantılı olmasını sağlar. Kadınların, toplumsal bağlamda daha fazla ilişki kurarak ve başkalarının ihtiyaçlarını dikkate alarak hareket etmeleri, kesbin toplumsal ve duygusal boyutlarına dair farklı bir bakış açısı sunar. Ancak, bu genellemelerin her zaman geçerli olmadığını unutmamak önemlidir. Her bireyin deneyimi, toplumdan ve kişisel geçmişten bağımsız olarak farklıdır.

Kesb ve İslam’ın Toplumsal Yapısı:

Kesb kavramı, aynı zamanda toplumsal bir sorumluluk taşır. İslam düşüncesi, bireylerin eylemlerinin sadece kendi hayatlarıyla sınırlı kalmadığını, bu eylemlerin toplumsal sonuçları olduğunu savunur. Kesb, toplumsal sorumlulukla bağlantılı olarak da ele alınabilir. Örneğin, adalet, eşitlik ve yardımseverlik gibi değerler, bir kişinin gerçekleştirdiği iyi eylemlerle ilgili olarak kesb kavramıyla örtüşür.

Fakat burada önemli olan, kesbin yalnızca bireysel bir kazanç olarak değil, aynı zamanda toplumsal bir bütünün iyiliğine hizmet eden bir çaba olarak görülmesidir. Bu anlamda, kesb yalnızca kişisel bir başarının veya kazancın ötesinde, toplumu olumlu yönde etkileme gücüne sahip bir olgudur. Bireylerin kesbi, aynı zamanda toplumun adaletli ve sağlıklı bir şekilde işlemesi için gerekli olan kolektif sorumluluğun bir parçasıdır.

Kesb ve Kader İlişkisi:

Kesb ve kader arasındaki ilişki, İslam düşüncesinin önemli tartışmalarından biridir. Kaderin insanın iradesiyle ne kadar örtüştüğü sorusu, kesbin anlaşılmasında kritik bir yer tutar. Eş’arîlerin yaklaşımına göre, insanın eylemleri Allah’ın kaderiyle tamamen belirlenmişken, Maturîdî ve Mu’tezile’nin görüşüne göre, insan özgürdür ve eylemlerinin sorumluluğunu taşımalıdır. Bu tartışma, özgür irade ve sorumluluk anlayışlarını şekillendirir.

Sonuç ve Değerlendirme:

Kesb kavramı, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde çok önemli bir yer tutar. Ancak, farklı mezheplerin bu kavrama yaklaşımı farklılıklar gösterir. Eş’arîlerin belirli bir kader anlayışıyla, Maturîdîlerin ve Mu’tezile’nin özgür iradeyi vurgulayan bakış açıları arasındaki farklar, kesbin nasıl anlaşılması gerektiği konusunda derinlemesine bir tartışma yaratır. Ayrıca, erkeklerin stratejik ve çözüm odaklı, kadınların ise empatik ve ilişkisel bakış açıları, kesbin toplumsal ve bireysel boyutlarını anlamada önemli katkılar sağlar.

Konuya dair daha fazla araştırma yapmak, bu tartışmaların daha geniş bir perspektiften ele alınmasına yardımcı olacaktır. Peki sizce, insanın eylemleri üzerinde ne kadar özgür iradesi vardır? Kesb, yalnızca bireysel bir kazanım mı yoksa toplumsal bir sorumluluk mudur?