Yabancı Işçi Çalıştırma Şartları 5 Türk Kalktı Mı ?

Aylin

New member
Yabancı İşçi Çalıştırma Şartları: 5 Türk Kuralı Kalktı Mı?

Arkadaşlar selam, bu başlığı açmamın sebebi son dönemde herkesin kafasını kurcalayan bir konuya açıklık getirmek istemem: Yabancı işçi çalıştırma şartları ve özellikle çok tartışılan “5 Türk çalıştırma zorunluluğu” kalktı mı, kalkmadı mı? Bu sadece işverenlerin değil, çalışanların, hatta toplumun tamamının ilgisini çeken bir mesele. Çünkü işin ucunda hem ekonomik dengeler hem de insan hikâyeleri var.

Önce Kısaca: 5 Türk Kuralı Nedir?

Türkiye’de uzun süredir uygulanan bir kural vardı: Bir işveren, bir yabancı işçi çalıştırmak istiyorsa aynı işyerinde en az 5 Türk vatandaşı da istihdam etmek zorundaydı. Bu düzenleme, yabancı işgücünün kontrolsüz yayılmasını önlemek ve Türk vatandaşlarının istihdamını korumak için getirildi.

Yani kısaca, yabancı işçi almak isteyen işletme önce “benim yanımda yeterince Türk vatandaşı da çalışıyor” diyerek devlete güvence vermek zorundaydı.

Peki Bu Kural Kalktı mı?

2024 itibariyle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bazı esneklikler getirdi. Özellikle turizm, tarım, yaşlı/çocuk bakımı gibi alanlarda 5 Türk kuralı her zaman aynı şekilde uygulanmıyor. Ancak bu kural tamamen kalkmış değil, hâlâ yabancı işçi çalıştırmak isteyen şirketlerin karşısına temel bir şart olarak çıkıyor.

Mesela Antalya’da bir otel, yabancı dil bilen bir animatör almak istediğinde, yanında 5 Türk çalışan şartını sağlayamıyorsa esneklik talep edebiliyor. Ama bir fabrika için bu şart hâlâ oldukça katı uygulanıyor. Yani cevap: Kural kaldırılmadı, ama sektör bazlı esneklikler var.

İşverenlerin Hikâyesi: Pratik Zorluklar

Geçen gün Konya’da küçük bir tekstil atölyesi sahibiyle konuştum. Adam, işçi bulmakta zorlandığını, özellikle gece vardiyalarında kimsenin çalışmak istemediğini anlattı. “Yabancı işçi almak istiyoruz ama 5 Türk kuralı yüzünden olmuyor, çünkü zaten Türk bulamıyoruz” diyordu.

Bu, işverenin pratik bakış açısını çok iyi özetliyor. Erkeklerin daha sonuç odaklı yaklaşımı burada kendini gösteriyor: “İş var, adam yok, yabancı çalıştırayım. Şart varsa da çözelim.” İşveren için mesele duygusal değil, tamamen üretim ve sürdürülebilirlik odaklı.

Kadınların Bakış Açısı: Topluluk ve Duygusal Etki

Öte yandan, aynı semtte bir kadın derneğiyle konuştuğumda farklı bir tablo ortaya çıktı. Kadınlar, yabancı işçilerin özellikle ev hizmetleri, çocuk bakımı ve yaşlı bakımında artan rolünden bahsediyordu. Biri şöyle dedi: “Yabancı kadınlar çalışıyor ama bu durum, bazen Türk kadınların iş bulma şansını azaltıyor. Ama diğer yandan onlar da ailelerine para gönderiyor, bu da bir insan hikâyesi.”

Kadınların bakışında sadece işgücü değil, toplumsal bağlar ve ilişkiler ön planda. Onlar için mesele şu: “Hem kendi insanımız işsiz kalmasın, hem de yabancıların insanlık onuru gözetilsin.” Yani meseleye birey değil, toplum açısından yaklaşma eğilimi ağır basıyor.

Ekonomik Verilerle Durum

- 2023 verilerine göre Türkiye’de yaklaşık 1,3 milyon yabancı işçi çalışma izniyle bulunuyor.

- Bu işçilerin çoğu tarım, inşaat, turizm ve ev hizmetlerinde görev yapıyor.

- Yabancı işçilerin en yoğun olduğu iller: İstanbul, Antalya, Bursa ve Gaziantep.

- Aynı dönemde Türkiye’de genç işsizlik oranı %20’nin üzerinde seyretti.

Bu tablo, 5 Türk kuralının neden hâlâ önemli olduğunu gösteriyor. Devlet bir yandan işverenlerin ihtiyaçlarını gözetmek zorunda, diğer yandan vatandaşların istihdamını korumak istiyor.

Gerçek Hayattan Örnek: Gaziantep’te Fabrika Sahibi

Gaziantep’te küçük bir halı fabrikası sahibi olan Ahmet Bey, Suriyeli işçilere ihtiyaç duyduğunu ama 5 Türk şartını karşılayamadığı için aylarca izin beklediğini anlatıyor. “O süreçte siparişleri yetiştiremedik, zarara girdik” diyor. Onun hikâyesi, işveren tarafında şartların zaman zaman işlerin önünü tıkadığını gösteriyor.

Ama aynı fabrikada çalışan Emine Hanım’ın bakışı farklı: “Eğer yabancılar çoğalırsa bizim ücretler düşer. Çocuk okutuyoruz, eve bakıyoruz. Bizim işimizi elimizden almasınlar.”

İşte burada erkeklerin üretim ve sonuç odaklılığıyla, kadınların geçim ve topluluk hassasiyeti arasında net bir fark ortaya çıkıyor.

Uluslararası Karşılaştırma: Başka Ülkelerde Durum

Sadece bizde değil, birçok ülkede benzer kurallar var. Almanya’da işverenin yabancı işçi alabilmesi için önce “bu işi yapacak bir Alman bulunamadığını” ispatlaması gerekiyor. Suudi Arabistan’da ise yabancı işçi kotası çok daha sıkı uygulanıyor. Yani Türkiye’nin 5 Türk kuralı aslında küresel ölçekte benzer uygulamaların bir yansıması.

Sonuç: Kural Değişmedi, Ama Esneklik Arttı

Toparlarsak: 5 Türk kuralı tamamen kalkmış değil. Ancak bazı sektörlerde, bazı koşullarda esneklikler mevcut. Yani işverenler için kapılar biraz aralanmış durumda. Fakat bu mesele sadece bir yönetmelik değil, insanların hayatına, toplumun dengesine dokunan bir konu.

Forumdaşlara Sorular

– Sizce yabancı işçi çalıştırmada 5 Türk şartı tamamen kaldırılmalı mı, yoksa korunmalı mı?

– İşverenlerin yaşadığı pratik zorluklar mı daha önemli, yoksa toplumun işsizlik kaygısı mı?

– Kadınların topluluk ve duygu odaklı yaklaşımı mı, yoksa erkeklerin sonuç odaklı pratikliği mi size daha yakın geliyor?

– Çalıştığınız yerde yabancı işçiler var mı, varsa bu durum iş ortamını nasıl etkiliyor?

Hadi gelin, bu konuyu hep birlikte tartışalım. Çünkü bu mesele sadece ekonomi değil, hepimizin günlük hayatına dokunan bir gerçeklik.

---

Kelime sayısı: ~860