Otizmliler neden ekolali yapar ?

Aylin

New member
Otizmliler Neden Ekolali Yapar? Sosyal Yapılar, Eşitsizlikler ve Toplumsal Normlar Çerçevesinde Bir Bakış

Herkese merhaba, bu yazıda çok önemli bir konuya değinmek istiyorum. Otizm spektrum bozukluğu (OSB) olan bireylerin dil gelişimindeki bir özellik, ekolali yapmalarıdır. Ekolali, bir kişinin duyduğu kelimeleri veya cümleleri tekrar etmesidir. Ancak bu davranışın arkasında yalnızca bir dilsel süreçten fazlası yatıyor. Otizmlilerin ekolali yapmalarının, toplumsal cinsiyet, ırk ve sınıf gibi sosyal faktörlerle nasıl ilişkilendirilebileceğini hiç düşündünüz mü? Gelin, bu soruyu birlikte ele alalım.

Ekolali Nedir ve Neden Ortaya Çıkar?

Ekolali, çoğunlukla otizm spektrum bozukluğu olan bireylerde görülen, başkalarının söylediklerini tekrarlama durumudur. Bazı çocuklar bunu kısa vadeli bir dil öğrenme aracı olarak kullanırken, diğerleri daha uzun süreli tekrarlamalarda bulunabilir. Dilsel bir tepki olsa da, ekolali aynı zamanda sosyal etkileşim ve çevresel uyarılara yanıt olarak şekillenen bir davranış olabilir. Otizmli bireylerde ekolali, bazen iletişimde bir köprü görevi görebilir; diğer zamanlarda ise anksiyete, stres ve bilişsel işlevsellik gibi faktörlerle ilişkilendirilebilir.

Bu tür davranışların sosyal, kültürel ve ekonomik bağlamda nasıl algılandığı ve toplumsal yapıların otizmli bireylerin deneyimlerini nasıl şekillendirdiği ise oldukça önemlidir.

Toplumsal Cinsiyet ve Ekolali: Kadınların ve Erkeklerin Deneyimleri

Toplumsal cinsiyet, otizmli bireylerin ekolali yapma biçimlerini ve bu davranışların nasıl algılandığını etkileyebilir. Erkeklerin, otizm spektrumunda kadınlardan daha yaygın olarak yer aldığı bilinen bir gerçektir. Bununla birlikte, erkeklerin davranışları genellikle daha fazla gözlemlenir ve daha kolay tanınır. Toplumun erkeklerden beklediği daha açık ve görünür "başarılar", özellikle otizmli erkek çocuklarının gösterdiği davranışları daha fazla sorgulatır. Ekolali gibi davranışlar, erkek çocukları üzerinde daha fazla dikkat çeker ve bazen bu davranışlar daha hızlı şekilde tanı koyulmasına yol açar.

Kadınlar ise, otizm spektrumunda daha az tanınan bir grup olabilir. Kadınların sosyal beklentilere uyum sağlama eğilimleri, otizmli kadınların "gizli" kalmalarına neden olabilir. Bu kadınlar, duygusal zekâ ve sosyal becerileri konusunda daha fazla baskıya maruz kalırlar. Otizmli kadınların ekolali yapmaları, bazen onların toplumsal normlarla ne kadar uyuşmaya çalıştıkları ile de ilişkilidir. Sosyal yapının, kadınlardan sürekli olarak empatik ve duygusal olarak uyumlu olmalarını beklediği bir dünyada, ekolali gibi davranışlar, kadınlar için daha fazla toplumsal zorlanma ve dışlanma anlamına gelebilir.

Ekolali, kadınların toplumsal normları ve beklentileri yerine getirme çabalarını zorlaştırabilir. Bu bağlamda, otizmli kadınların sosyal engelleri aşma sürecinde daha fazla destek alması gerektiği açıktır.

Irk ve Sınıf: Ekolali Yapmanın Sosyal Algıları

Irk ve sınıf faktörleri de otizmli bireylerin ekolali yapmalarının toplumsal algısını etkileyebilir. Örneğin, siyah ve Hispanik bireyler, genellikle beyazlardan daha az teşhis alır. Bu, toplumda otizmli bireylerin daha geç fark edilmesine ve daha az destek almasına yol açabilir. Ekolali gibi dilsel davranışlar, toplumda yanlış anlaşılabilir ve bazen bu bireyler "garip" veya "sosyal olarak eksik" olarak etiketlenebilir. Bu tür dışlanmışlık, ekolali yapan bireyler üzerinde daha fazla psikolojik baskıya neden olabilir.

Sınıf farkları da otizmli bireylerin ekolali yapma deneyimlerini etkileyebilir. Orta ve üst sınıf ailelerin çocukları genellikle daha erken teşhis alır ve bu çocuklar, terapi ve destek hizmetlerine daha kolay erişim sağlayabilirler. Ancak, düşük gelirli ailelerin çocukları genellikle daha az kaynak ve destekle karşı karşıya kalır, bu da ekolali ve diğer sosyal beceri eksikliklerinin daha uzun süre gözlemlenmeden kalmasına neden olabilir. Ekonomik ve kültürel faktörler, bu bireylerin ihtiyaç duyduğu desteği almalarını zorlaştırabilir ve bu da toplumda otizmli bireylerin daha fazla marjinalleşmesine yol açabilir.

Ekolali ve Sosyal Yapılar: Toplumun Rolü

Ekolali, otizmli bireylerin toplumsal normlarla ve çevreyle nasıl ilişki kurduklarını etkileyen bir davranış olsa da, toplumun da bu davranışa nasıl yaklaşacağı büyük bir önem taşır. Toplumda, otizmli bireylere yönelik duyarsızlık, bu bireylerin sosyal dünyada daha da izole olmasına yol açabilir. Ekolali, toplumsal bir iletişim aracı olarak algılanabileceği gibi, toplumsal bir engel olarak da görülür.

Birçok toplum, iletişimi sadece "sözlü" olarak tanımlar ve dilin doğru kullanımını beklentilerle sınırlar. Ancak otizmli bireylerin dili kullanma biçimi farklı olabilir ve bu, genellikle toplum tarafından "yanlış" veya "eksik" olarak değerlendirilir. Burada önemli olan, otizmli bireylerin dilsel farklılıklarının anlaşılması ve bu farklılıkların, bireylerin toplumsal hayata katılımlarını engellemeyecek şekilde kabul edilmesidir.

Erkekler ve Kadınlar: Empati ve Çözüm Arayışları

Kadınlar ve erkekler, ekolali yapan bir otizmli bireye yaklaşırken farklı tepkiler verebilirler. Kadınlar, genellikle empatik ve ilişkisel bir bakış açısına sahiptir. Onlar, ekolaliyi genellikle kişinin bir iletişim biçimi olarak kabul eder ve bu davranışa daha az yargılayıcı yaklaşırlar. Kadınların sosyal yapılarla olan ilişkileri, empatik çözümler üretme noktasında daha fazla fırsat tanıyabilir.

Erkekler ise genellikle daha çözüm odaklı bir yaklaşım sergileyebilirler. Ekolaliyi, bir sorunun belirtisi olarak görüp, bu sorunu çözmeye yönelik stratejik adımlar atabilirler. Bu, bazı durumlarda otizmli bireylerin iletişim ihtiyaçlarını anlamada eksik kalabilir; çünkü çözüm, sadece teknik bir müdahaleden ibaret olabilir. Ancak, her iki yaklaşım da, toplumun genel olarak otizmli bireyleri anlaması ve desteklemesi için oldukça önemlidir.

Sonuç: Otizm ve Ekolaliye Yaklaşımda Toplumsal Değişim Gerekliliği

Sonuç olarak, otizmli bireylerin ekolali yapmalarının, sadece biyolojik bir durum değil, toplumsal bir bağlamda şekillenen bir davranış olduğunu unutmamalıyız. Toplumsal cinsiyet, ırk ve sınıf gibi faktörler, bu bireylerin deneyimlerini, algılarını ve toplumsal hayata katılımlarını derinden etkileyebilir. Toplum olarak, otizmli bireyleri yalnızca dilsel farklılıklarıyla değil, aynı zamanda duygusal ve sosyal ihtiyaçlarıyla kabul etmek ve desteklemek için daha açık fikirli bir yaklaşım benimsemeliyiz.

Peki sizce, otizmli bireylerin toplumsal entegrasyonu için en büyük engeller nelerdir? Toplumsal cinsiyet, ırk ve sınıf faktörlerinin otizmli bireylerin deneyimlerine etkisi konusunda ne düşünüyorsunuz?