Aylin
New member
"Bunu Saymam" Ne Demek? Kültürel Bir İfade Olarak Derinlemesine Bir Bakış
Bir bakış açısı, bir deneyim, bir sorunun derinlikleri...
Hepimiz, hayatın bir noktasında bu cümleyi duymuşuzdur: "Bunu saymam." Hem duymuş, hem de belki bir kez biz de söylemişizdir. Ne anlama gelir? Çoğu zaman, belirli bir olayın veya davranışın, diğerleri kadar önemli olmadığına dair bir ifade olarak kullanılır. Ancak bu basit cümle, üzerindeki yükle birlikte bir dizi kültürel, toplumsal ve psikolojik alt metin taşır. Bu yazıda, “bunu saymam” ifadesinin ne anlama geldiğini, nasıl algılandığını ve farklı bakış açılarıyla nasıl ele alınabileceğini tartışmak istiyorum. Kişisel deneyimlerimden yola çıkarak, bu ifadeyi nasıl anlamamız gerektiğini ve toplumsal etkilerini keşfedeceğiz.
"Bunu Saymam" İfadesinin Toplumsal Anlamı
Kendi yaşamımda bu ifadeyi sıkça duyduğumda, genellikle bir davranışın, bir yanlışın, ya da bir hatanın küçümsendiğini fark ettim. Yani, bir kişi, yapılan bir hata veya yanlış davranışı “saymam” diyerek, adeta bu hatayı ve bunun olumsuz sonuçlarını görmezden geliyor. Bunu bir tür affetme ya da göz ardı etme şeklinde değerlendirmek mümkün. Ancak, "bunu saymam" demek, aslında sadece bir kişinin karşısındaki durumu hoşgörüyle karşılaması değildir. Aynı zamanda toplumun genelinde yerleşmiş olan bir çeşit hoşgörüsüzlük ve "daha fazlasını hak etmeyen" bir yaklaşımın temellerini de barındırır.
Örneğin, çoğu zaman bir erkek ya da kadın, "bunu saymam" diyerek belirli bir davranışı ya da hatayı ciddiye almaz. Ancak, birinin yaptığı hatanın, toplumsal normlara, kültürel değerlere ve kişisel sınırlarına göre nasıl şekillendiğini anlamadan bu tür bir bakış açısını benimsemek, yanlış anlamaların ve daha büyük sorunların ortaya çıkmasına neden olabilir. Bir davranışı basitçe göz ardı etmek, genellikle "değer ölçütlerini" ve bu ölçütlere ne kadar saygı gösterildiğini de sorgulatır. Örneğin, “bunu saymam” diyen birinin, karşısındaki kişinin hislerine ne kadar duyarlı olduğuna dair bir soru işareti oluşur. Bu, toplumda, davranışların sadece yüzeysel olarak değil, derinlemesine bir şekilde değerlendirilmesi gerektiğini hatırlatır.
Erkeklerin Stratejik ve Çözüm Odaklı Yaklaşımları: "Bunu Saymam"ın Pratik Yansıması
Erkeklerin, genellikle stratejik bir bakış açısıyla “bunu saymam” dediği görülür. Erkekler, bazen olayları daha pragmatik bir şekilde değerlendirme eğiliminde olabilirler. Yani, bir hata ya da yanlış davranış ortaya çıktığında, bunu doğrudan çözmeye, üstüne gitmeye veya sorunu anlamaya çalışırlar. Fakat bu yaklaşım, genellikle “affetme” ve “unutma” arasındaki farkı netleştirmekte zorlanabilir. Mesela, biri bir hata yapmışsa ve bir erkek, “bunu saymam” diyorsa, aslında o durumu daha “işlevsel” bir şekilde çözüme kavuşturmayı, daha fazla büyütmeden yoluna koymayı amaçlıyor olabilir.
Erkeklerin bazen “saymama” yaklaşımını stratejik bir hamle olarak kullanmasının bir örneği, iş yerindeki bir çatışmada görülebilir. Bir iş arkadaşının hatalı davranışını ya da bir yöneticinin yaptığı yanlışı görmezden gelmek, bazen olayı daha fazla büyütmemek için tercih edilebilir. Bu, birçok durumda problemi çözmeye yönelik bir yol gibi görülebilir. Ancak, uzun vadede bu durum, çözülmeyen bir sorunun daha derinleşmesine ve başka sorunların çıkmasına neden olabilir.
Kadınların Empatik ve İlişkisel Bakış Açıları: "Bunu Saymam"ın Duygusal Yükü
Kadınlar, genellikle bir durumu sadece stratejik değil, empatik bir bakış açısıyla değerlendirme eğilimindedirler. Kadınlar, toplumsal ilişkilerde daha fazla duygusal bağ kurarak, bir olayı kişisel düzeyde ele alırlar. “Bunu saymam” diyen bir kadın, genellikle karşındaki kişinin duygularını ve kişisel sınırlarını daha derinlemesine göz önünde bulundurur. Bu, bazen bir hatanın, bir ilişkideki anlamını küçümsemek yerine, onu geçici ve bağışlanabilir bir durum olarak görmek anlamına gelir. Kadınlar, toplumda sıkça karşılaşılan “bunu saymam” ifadesinin, kişisel ve duygusal değerlerle daha fazla bağlantılı olduğunu düşünebilirler.
Örneğin, bir kadının bir arkadaşının küçültücü bir sözünü veya bir partnerinin ihmalkar davranışını affetmesi, "saymama" olarak yorumlanabilir. Ancak, bu bazen bir çözüm üretme değil, ilişkileri koruma ve duygusal bağları güçlendirme amacı taşıyabilir. Kadınların “saymama” yaklaşımını benimsemesi, bazen toplumsal normlara ve ilişkilerin devamlılığını sağlama isteğine dayanır. Yani, bir hata ya da yanlışlık, özellikle kişisel ilişkilerde, kadınlar için daha fazla bağışlama ve empatiyi içerir.
Eleştirel Bir Bakış: "Bunu Saymam"ın Güçlü ve Zayıf Yönleri
"Bunu saymam" ifadesi, toplumsal bağlamda hem güçlü hem de zayıf yönlere sahiptir. Güçlü yönü, her iki tarafın da durumu büyütmeden daha sağlıklı bir şekilde ilerlemelerini sağlamasıdır. Bu yaklaşım, küçük hataların bağışlanması ve unutulması, ilişkilerin sürekliliğini sağlamak adına önemli olabilir. Ancak, bu yaklaşımın zayıf yanı, göz ardı edilen sorunların birikmesi ve sonunda çok daha büyük problemlere yol açmasıdır. Bu nedenle, “bunu saymam” derken, gerçekten affedilecek bir durumu mu ele alıyoruz, yoksa göz ardı edilmesi gereken bir sorunun biriktiğini mi? Bu soruyu sormak önemlidir.
Sonuç: "Bunu Saymam" Ne Anlama Geliyor?
Sonuç olarak, “bunu saymam” ifadesi, basit bir hoşgörü değil, aynı zamanda toplumsal, kültürel ve psikolojik bir yük taşıyan bir ifadedir. İnsanlar, stratejik, empatik ya da çözüm odaklı yaklaşımlarını bu ifadeyle birleştirerek, kendi anlayışlarını ortaya koyarlar. Ancak, bu yaklaşımın doğru bir şekilde değerlendirilmesi ve sınırlarının belirlenmesi gereklidir.
Peki, sizce “bunu saymam” demek, gerçekten hoşgörü mü, yoksa bir sorunun üzerini örtme aracı mı? Bu tür durumlar toplumsal bağlamda nasıl değerlendirilmeli? Fikirlerinizi bizimle paylaşın, bu ifadeyi ne şekilde algılıyorsunuz?
Bir bakış açısı, bir deneyim, bir sorunun derinlikleri...
Hepimiz, hayatın bir noktasında bu cümleyi duymuşuzdur: "Bunu saymam." Hem duymuş, hem de belki bir kez biz de söylemişizdir. Ne anlama gelir? Çoğu zaman, belirli bir olayın veya davranışın, diğerleri kadar önemli olmadığına dair bir ifade olarak kullanılır. Ancak bu basit cümle, üzerindeki yükle birlikte bir dizi kültürel, toplumsal ve psikolojik alt metin taşır. Bu yazıda, “bunu saymam” ifadesinin ne anlama geldiğini, nasıl algılandığını ve farklı bakış açılarıyla nasıl ele alınabileceğini tartışmak istiyorum. Kişisel deneyimlerimden yola çıkarak, bu ifadeyi nasıl anlamamız gerektiğini ve toplumsal etkilerini keşfedeceğiz.
"Bunu Saymam" İfadesinin Toplumsal Anlamı
Kendi yaşamımda bu ifadeyi sıkça duyduğumda, genellikle bir davranışın, bir yanlışın, ya da bir hatanın küçümsendiğini fark ettim. Yani, bir kişi, yapılan bir hata veya yanlış davranışı “saymam” diyerek, adeta bu hatayı ve bunun olumsuz sonuçlarını görmezden geliyor. Bunu bir tür affetme ya da göz ardı etme şeklinde değerlendirmek mümkün. Ancak, "bunu saymam" demek, aslında sadece bir kişinin karşısındaki durumu hoşgörüyle karşılaması değildir. Aynı zamanda toplumun genelinde yerleşmiş olan bir çeşit hoşgörüsüzlük ve "daha fazlasını hak etmeyen" bir yaklaşımın temellerini de barındırır.
Örneğin, çoğu zaman bir erkek ya da kadın, "bunu saymam" diyerek belirli bir davranışı ya da hatayı ciddiye almaz. Ancak, birinin yaptığı hatanın, toplumsal normlara, kültürel değerlere ve kişisel sınırlarına göre nasıl şekillendiğini anlamadan bu tür bir bakış açısını benimsemek, yanlış anlamaların ve daha büyük sorunların ortaya çıkmasına neden olabilir. Bir davranışı basitçe göz ardı etmek, genellikle "değer ölçütlerini" ve bu ölçütlere ne kadar saygı gösterildiğini de sorgulatır. Örneğin, “bunu saymam” diyen birinin, karşısındaki kişinin hislerine ne kadar duyarlı olduğuna dair bir soru işareti oluşur. Bu, toplumda, davranışların sadece yüzeysel olarak değil, derinlemesine bir şekilde değerlendirilmesi gerektiğini hatırlatır.
Erkeklerin Stratejik ve Çözüm Odaklı Yaklaşımları: "Bunu Saymam"ın Pratik Yansıması
Erkeklerin, genellikle stratejik bir bakış açısıyla “bunu saymam” dediği görülür. Erkekler, bazen olayları daha pragmatik bir şekilde değerlendirme eğiliminde olabilirler. Yani, bir hata ya da yanlış davranış ortaya çıktığında, bunu doğrudan çözmeye, üstüne gitmeye veya sorunu anlamaya çalışırlar. Fakat bu yaklaşım, genellikle “affetme” ve “unutma” arasındaki farkı netleştirmekte zorlanabilir. Mesela, biri bir hata yapmışsa ve bir erkek, “bunu saymam” diyorsa, aslında o durumu daha “işlevsel” bir şekilde çözüme kavuşturmayı, daha fazla büyütmeden yoluna koymayı amaçlıyor olabilir.
Erkeklerin bazen “saymama” yaklaşımını stratejik bir hamle olarak kullanmasının bir örneği, iş yerindeki bir çatışmada görülebilir. Bir iş arkadaşının hatalı davranışını ya da bir yöneticinin yaptığı yanlışı görmezden gelmek, bazen olayı daha fazla büyütmemek için tercih edilebilir. Bu, birçok durumda problemi çözmeye yönelik bir yol gibi görülebilir. Ancak, uzun vadede bu durum, çözülmeyen bir sorunun daha derinleşmesine ve başka sorunların çıkmasına neden olabilir.
Kadınların Empatik ve İlişkisel Bakış Açıları: "Bunu Saymam"ın Duygusal Yükü
Kadınlar, genellikle bir durumu sadece stratejik değil, empatik bir bakış açısıyla değerlendirme eğilimindedirler. Kadınlar, toplumsal ilişkilerde daha fazla duygusal bağ kurarak, bir olayı kişisel düzeyde ele alırlar. “Bunu saymam” diyen bir kadın, genellikle karşındaki kişinin duygularını ve kişisel sınırlarını daha derinlemesine göz önünde bulundurur. Bu, bazen bir hatanın, bir ilişkideki anlamını küçümsemek yerine, onu geçici ve bağışlanabilir bir durum olarak görmek anlamına gelir. Kadınlar, toplumda sıkça karşılaşılan “bunu saymam” ifadesinin, kişisel ve duygusal değerlerle daha fazla bağlantılı olduğunu düşünebilirler.
Örneğin, bir kadının bir arkadaşının küçültücü bir sözünü veya bir partnerinin ihmalkar davranışını affetmesi, "saymama" olarak yorumlanabilir. Ancak, bu bazen bir çözüm üretme değil, ilişkileri koruma ve duygusal bağları güçlendirme amacı taşıyabilir. Kadınların “saymama” yaklaşımını benimsemesi, bazen toplumsal normlara ve ilişkilerin devamlılığını sağlama isteğine dayanır. Yani, bir hata ya da yanlışlık, özellikle kişisel ilişkilerde, kadınlar için daha fazla bağışlama ve empatiyi içerir.
Eleştirel Bir Bakış: "Bunu Saymam"ın Güçlü ve Zayıf Yönleri
"Bunu saymam" ifadesi, toplumsal bağlamda hem güçlü hem de zayıf yönlere sahiptir. Güçlü yönü, her iki tarafın da durumu büyütmeden daha sağlıklı bir şekilde ilerlemelerini sağlamasıdır. Bu yaklaşım, küçük hataların bağışlanması ve unutulması, ilişkilerin sürekliliğini sağlamak adına önemli olabilir. Ancak, bu yaklaşımın zayıf yanı, göz ardı edilen sorunların birikmesi ve sonunda çok daha büyük problemlere yol açmasıdır. Bu nedenle, “bunu saymam” derken, gerçekten affedilecek bir durumu mu ele alıyoruz, yoksa göz ardı edilmesi gereken bir sorunun biriktiğini mi? Bu soruyu sormak önemlidir.
Sonuç: "Bunu Saymam" Ne Anlama Geliyor?
Sonuç olarak, “bunu saymam” ifadesi, basit bir hoşgörü değil, aynı zamanda toplumsal, kültürel ve psikolojik bir yük taşıyan bir ifadedir. İnsanlar, stratejik, empatik ya da çözüm odaklı yaklaşımlarını bu ifadeyle birleştirerek, kendi anlayışlarını ortaya koyarlar. Ancak, bu yaklaşımın doğru bir şekilde değerlendirilmesi ve sınırlarının belirlenmesi gereklidir.
Peki, sizce “bunu saymam” demek, gerçekten hoşgörü mü, yoksa bir sorunun üzerini örtme aracı mı? Bu tür durumlar toplumsal bağlamda nasıl değerlendirilmeli? Fikirlerinizi bizimle paylaşın, bu ifadeyi ne şekilde algılıyorsunuz?