13.00'da nasıl yazılır TDK 2024 ?

Umut

New member
13.00'da Ne Olur? Zamanın Dilinde Kaybolan Bir Hikaye

Merhaba forumdaşlarım,

Bugün sizlere çok özel bir hikâye anlatmak istiyorum. Belki de aramızdaki birçok kişi bu hikâyeyi bir noktada yaşamıştır. Ya da belki de bu yazıyı okurken, farkında olmadan kendinizi bir anı içinde bulacaksınız. Hadi, derin bir nefes alıp zamanın nasıl şekillendiğini birlikte keşfe çıkalım.

Bir gün, 13.00'dı. Hangi anlamı taşıyor bu saat? Bir saatten fazlası olabilir mi? Her şeyin döndüğü, bir yolun kesiştiği, tüm seçeneklerin en doğru gibi görüneniyle çatıştığı o an, bambaşka bir dünyaya yol açtı. Gelin, bu saatin gizemini iki karakter üzerinden keşfetmeye başlayalım.

Bir Adım Atan Adam: Erdem

Erdem, çözüm odaklı bir adamdı. Hayatındaki her problemde bir çözüm arar, çözüm bulduğunda ise bu çözümün nasıl uygulanacağına dair stratejik planlar yapardı. Ancak bir gün, 13.00’da başına gelen olay onu zor bir kararla karşı karşıya bırakacaktı.

Çalıştığı şirkette büyük bir proje vardı. Yıllardır emek verdiği, sonunda meyvelerini alacağı, her detayıyla mükemmel olması gereken bir projeydi. Ama bu proje için verilen son tarih 13.00’a kadar olan süreyi kapsıyordu. Erdem, ne kadar çözüm odaklı olsa da bir an durdu. Saatin 13.00'ı vurmasıyla birlikte, tüm çalışma arkadaşları bir araya toplanmıştı.

"Bu, hayatta kaybetmektense kazanmayı seçmek zorunda olduğum an," diye düşünüyordu. Gözleri hedefe odaklanmış, aklındaki tek şeyin nasıl kazanacağını çözmek olduğunun farkındaydı. Her şeyin doğru gitmesi gerektiğini biliyordu.

Bir Duyguya Doyan Kadın: Selin

Selin, Erdem’in çalışma arkadaşıydı. Onun aksine, hayatındaki her şeye duygusal bir açıdan yaklaşır, insan ilişkilerini her şeyin önünde tutardı. 13.00 yaklaşırken, Selin gözleriyle saatine bakarken, bir şeyler içini burkuyordu.

Projeye büyük katkı sağlayan biri olarak, Selin’in de toplantıya katılması bekleniyordu. Ama saat 13.00’da başlamak zorunda oldukları toplantı, Selin’i başka bir yere çekiyordu. Onun için proje, sadece bir başarı meselesi değildi. Bu saatte başlaması gereken toplantı, belki de Selin’in en değerli ilişkisini kurtarması gereken an olacaktı.

Erdem, "Zamanın daralması ve her şeyin doğru şekilde ilerlemesi gerektiği" üzerine düşünen bir adamken, Selin, "Herkesin hissiyatını anlamalı, empati yapmalı" düşüncesindeydi. Erdem’in çözüme odaklanarak ilerlemeyi istemesinin aksine, Selin için zaman sadece bir araç değildi, duygular ve ilişkiler onun için her şeydi. Ve bu toplantı, sadece iş değil, insanları anlamak ve onlara değer vermekti.

İki Zıt Yaklaşım, Bir Noktada Kesişiyor

Saat 13.00, sonunda geldi. Erdem, çoktan çözümünü bulmuştu. Proje sorununun üstesinden gelmek için bir yol haritası çizmişti, ancak bir dakika durup Selin’e baktı. Selin, o anda hiçbir şey söylemeden bakışlarıyla “Zaman her şeyin sonu değil, önce kalpleri anlamalıyız” diyordu.

"Selin, toplantıya başlamalıyız, bu projeyi tamamlama zamanı," diye düşündü Erdem ama, içindeki bir his onu durduruyordu. Saatin 13.00’ını geçtiğinde, her şeyin ötesinde bir anlamın olduğunu hissetti. Belki de bu, sadece bir saatin değil, ilişkilerin ve insanların zamanla nasıl şekillendiğinin bir anıydı.

Selin, Erdem’in kararının doğruluğunu hissetmişti ama duygusal olarak da bir şeyler eksikti. Erdem’in çözüm odaklı bakışı, Selin’in ilişkisel bakış açısını yetersiz bırakıyordu. Ama her ikisi de, 13.00’da birbirlerinin farkında olmalıydılar. Çünkü o an, zamanın kendisi değil, zamanın içindeki duygular, karşılıklı anlayışlar, insanlar arasındaki bağlar önemliydi.

Ve Zaman Durdu...

Saat tam olarak 13.00’ı gösterdiğinde, toplantı başladı. Ama herkes, aslında o anın farklı anlamlar taşıdığını fark etti. Erdem çözüm ararken, Selin bir insanın duygularını anlamaya çalışıyordu. Her ikisi de bir noktada zamanın ötesinde bir şeyler keşfetmişti.

Erdem, projeyi tamamlamanın verdiği tatmini, Selin'in duygusal farkındalığı ile dengelemeyi öğrendi. O an, ikisinin de zamanla nasıl ilişkilendiği değişti. Selin de, projeye dair detaylar kadar insanlara değer vermenin de önemini kavradı. Bu 13.00’lık an, belki de hayatlarının dönüm noktasıydı. Zaman, sadece bir sayı olmaktan çıkmıştı, bir duygu halini almıştı.

Hikâyenin Sonu... Ama Başlangıcı Da Olabilir

Ve işte forumdaşlar, 13.00’a dair bir hikâye! Belki de sizlerin arasında her biri farklı bir açıdan bu zamanı yaşadı. Erdem gibi çözüm odaklı bir bakış açısıyla mı, yoksa Selin gibi duygusal bağlar kurarak mı? Ya da belki de zamanın ötesinde bir anlam keşfettiniz?

Hikâyemi okurken bu saatin sizde nasıl yankılar uyandırdığını düşünmenizi istiyorum. Şimdi, sözü size bırakıyorum. Hadi, yorumlarınızı ve düşüncelerinizi bizimle paylaşın. Belki de 13.00’daki farklı bakış açıları, sizin de hayatınızdaki bir dönüm noktasıdır.